Yaz gelmeye başlarken çoğumuzda bedenlerimize daha iyi bakmamız gerektiği duygusu yeniden ortaya çıkmaya başlar. Halbuki bu sadece yaza girerken değil yılın 365 günü dikkat etmemiz gereken bir konudur ve çok basit bazı noktaları vardır. Bunlara bakacak olursak;
Öğün atlamayın ve güne mutlaka kahvaltı ile başlayın. Mümkünse uyandığınız andan itibaren ilk bir saat içinde kahvaltınızı yapın. Kahvaltıyı pas geçtiğiniz zaman günlük enerjiniz düşer, diğer öğünlerde de kalorisi daha yüksek olan besinleri seçmenize zemin hazırlar. Her 2,5-3 saatlik periyotlarda öğünlerinizi düzenli olarak yapın. Unutmayın ki, uzun süren açlıklar tatlı krizlerinizin artmasına neden olur.
Öğünlerinizin içeriğine dikkat edin. Tabağınızın yarısını sebze/salata, diğer yarısını ise tahıl grubu (ekmek, çorba, bulgur pilavı, tam buğday makarna gibi) ve et, tavuk, balık veya süt ürünü kaplamalıdır. Bu denge sağlanmadığında, kan şekerinizin düşer, daha erken acıkma duygusu ortaya çıkar ve farkında olmadan sürekli tıkınma hali oluşur. Eğer vejetaryen değilseniz, haftada 1-2 kez kırmızı et, 1 kez kurubaklagil, diğer günler ise beyaz et tüketmeye dikkat edin.
Günde 2-3 litre su tüketin. Su tüketmek için susamayı beklemeyin. Güne mutlaka bir bardak ılık su ile başlayın. Bu yağ yakımını sağlamaz fakat sindirim sistemini harekete geçirir ve kilo kontrolüne yardımcı olur. Çay, kahve, meyve suları gibi içecekler suyun yerine geçmez, önceliğiniz her zaman su olmalıdır. Az su içenlerde bağırsak hareketleri yavaşlar, yorgunluk, dikkat dağınıklığı, hafıza bozuklukları görülebilir; aşırı su içenlerde ise kandaki sodyum oranı düşer ve ciddi fiziksel sorunlar başlar.
Küçük kaçamaklara dikkat edin. Kuruyemişler, şarküteri ürünleri (salam, sosis gibi), hazır gıdalar (cips, bisküvi gibi), hamur işleri (kek, börek gibi) yağ ve karbonhidrat oranı yüksek gıdalardır. Dozunda tüketilmediği takdirde çok rahat kilo aldırabilirler. Örneğin çok masum gözüken bademin 10 tanesi 100 kcaldir. Hiçbir zaman bir lokmadan bir şey olmaz demeyin, unutmayın ki damlaya damlaya göl olur.
Ağır ve küçük lokmalar halinde öğününüzü tüketin. Beyne tokluk sinyalinin ulaşması için gerekli olan sürenin 20 dakika olduğu artık herkes tarafından bilinen bir gerçek. Tabak boyutlarınız küçültün, her lokmadan sonra çatal kaşığınızı elinizden bırakmayı alışkanlık haline getirin.
Yemeklerinize fazladan tuz eklemeyin. Aşırı tuz tüketimi vücutta su tutumuna neden olur, kilo aldığınız hissinin uyanmasına zemin hazırlar ve en önemlisi kalp-damar hastalıklarını arttırır.
Kilo kontrolünde dikkat edilmesi gereken bir diğer konuda uyku düzenidir. Günde 6-8 saat arası düzenli bir uyku çok önemlidir. Mümkün olduğunca aynı saat dilimlerinde uyumaya çalışın. Az uyumak açlık hormonunu arttırır, yemek yemek için daha fazla zaman ortaya çıkar ve genelde bu atıştırmalıklar kalori içeriği yüksek gıdalardan oluşur. Ayrıca az uyku yorgunluğa neden olur ve dolayısıyla yeterli fiziksel aktivite yapılamaz.
Fiziksel aktiviteden konu açılmışken, fiziksel aktivitenin ruh ve beden sağlığı üzerinde sağladığı yararlar giderek daha iyi anlaşılmaya başlanmıştır. Sadece kilo kontrolü değil, tansiyon, şeker gibi sağlık problemlerinin azalmasında da çok önemli bir yere sahiptir. Yaş, cinsiyet, çalışma şartları, sağlık sorunlarını göz önünde bulundurarak en uygun fiziksel aktivite seçilmelidir ve düzenli aralıklarla tekrarlanmalıdır. Çok yoğun tempoda çalışan biri bile olsanız merdiven kullanarak, arabanızı uzağa park ederek ufak molalarda gezinerek kendinize fiziksel aktivite alanları yaratabilirsiniz.
Bir diğer nokta da alkol tüketimidir. Sosyal tüketiciyim ben dediğinizde bile tüketim sıklığı ve miktarınıza dikkat etmeniz gerekir. Aşırı tüketimi kan değerlerini bozacağı gibi kilo olarak da geri döner. Tükettiğiniz alkolün çeşidine, miktarına ve yanında yediklerinize dikkat edin. Bol yağlı mezeler yerine, salata yanında et ürünü ya da az miktarda kuruyemiş ile tüketin ve mutlaka bol su için.
Görüldüğü gibi bunlar aslında uygulanması gayet kolay olan bazı noktalar. Bedeninize ve ruhunuza lazım olan özeni yılın sadece bazı günlerinde değil her zaman gösterebilirsiniz. Göreceksiniz ki bu sizin yaşam kalitenizi çok olumlu bir şekilde değiştirecektir.
<< Önceki sayfa