Parayı vermeden de düdüğü çalabilirsin ama...



Binlerce lirayı verdikten sonra istediğini almak, istediğin yeri görmek, hatta istediğin yüze kavuşmak çok kolay. Paranız varsa her şey bir telefon kadar uzağınızda veya yakınınızda... Önemli olan az para harcayarak aldatılmadan güzel yaşayabilmek. Bunun için biraz araştırma yapmak ve iyi düşünmek yetiyor. Tabii başkalarına gösteriş yapmayı unutmak şartıyla... İşte bugün bunun birkaç örneğini vereceğim.

Bir bayan arkadaşım, ismi lazım değil çok ünlü bir diyetisyene gitmiş. Diyetisyeni hepiniz tanıyorsunuz. Zaten aynı tarz çalışan hatta yaşayan üç beş medyatik diyetisyen var. Maşallah hepsi artist gibiler. Arkadaşım da herhalde şöhretinden etkilenmiş. Bir ay sonrasına ancak randevu alabilmiş. Klinikte eline bir kağıt iliştirilmiş. "Şu şu tahlilleri şurada yaptırıp, sonuçları getirin" denmiş. O tanı merkezi şart koşulmuş. Belli ki ortak çalışıyorlar. O istenilen kan tahlillerine dört bin lira vermiş. Diyetisyen hanım tahlillere bakıp, kağıda bir liste yazmış. O listede yazılanları yemin ederim, ilkokul mezunu herkes bilir. Sabahları iki ince dilim ekmek, kibrit kutusu kadar peynir, iki zeytin ve bir bardak şekersiz çay diye başlayan klasik liste... Meyve ve salatayla devam ediyor. Tabii iki bin lira da muayene ve rapor parası vermiş. Faydasını gördü mü? Gördü tabii ki. Çok zayıfladı. Çünkü "Ben bu paraları bu kadına nasıl kaptırdım" diye üzülürken yemeden içmeden kesildi...

Parayı değil mesleklerini seviyorlar

Peki övünmek gibi olmasın ben ne yaptım? Fazla kilolarımdan, özellikle göbeğimden rahatsız olunca... Gazete ve TV'lerdeki ünlü diyetisyenlerin hepsini yıllardır tanıyorum ama hiçbirini aramadım. Güvendiğim birkaç arkadaşıma danıştım. Aradığım diyetisyeni nerede buldum biliyor musunuz? Kızılay Altıntepe Kliniği'nde. Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü'nü 2006 yılında bitiren Saynur Özen Kumcu'yu farklı ortamlardan üç kişi anlata anlata bitiremeyince, Kızılay'a kendimi teslim ettim. Hep depremle uğraşacak değiller ya, benim gibi fazla darbelilere de yardım ediyorlar. Bir haftada iki kilo verdim. Daha önemlisi sağlıklı beslenmeyi öğretti Kumcu. Tüm bu işlemlerin karşılığı da sadece 54 lira.

Aynı mantığı tüm sağlık problemlerimde uyguluyorum. Açıkçası devlet hastanelerinde görev yapan idealist doktorlarımıza daha çok güveniyorum. O doktorlar parayı değil mesleklerini ve insanları seviyor. Beş yıldızlı hastanelerde önemli görevleri olan, onlarca profesör veya doçent arkadaşım var ama hiçbirine gitmem. Haydarpaşa Dr. Siyami Ersek Kalp ve Damar Cerrahisi Hastanesi'nin kapısından içeri girdiğim saniye içimi huzur kaplar. Hastanelerin randevu sistemini de öğrendim. İnternetten randevu almak daha kolayıma gidiyor. Kendimi iyi hissetmediğim saniye hemen internete girip randevumu alıyorum. On yıl içinde üç kez öteki dünyaya gidip geri döndüm. Bunu sağlayan iki doktor kardeşim var. Kardeş diyorum çünkü artık akrabam gibi oldular. Yüce Allah hepinize Doç. Dr. Zekeriya Nurkalem ve Uzman Dr. Sami İlhan gibi iki doktorla tanışmayı nasip etsin. Hele benim gibi kalbi delik ve ritmi bozuk olanlara... En son da kapakçıklarda kaçak olduğunu öğrendim. Olsun kalbime laf söyletmem. Hâlâ beni her yere götürüp getiriyor ya...

Kaynak: Bugün Gazetesi

Aykut IŞIKLAR
07.11.2013